Son Dakika
TCMB’nin aldığı faiz indirim kararı sürpriz değildir. Piyasa koşulları zaten bunu zorluyordu. Biz daha ileri bir adım bekliyorduk. Temennimiz önümüzdeki dönemlerde bu konuda daha cesur adımların atılmasıdır’ dedi.
Dergimize açıklamalarda bulunan Olpak daha sonra şunları söyledi:
2014 yılına; 17 ve 25 Aralık Operasyonlarının, yalnızca siyasi değil, aynı zamanda iktisadî sahada da bir kargaşa ortamı oluşturma çabasının ağırlığını hissederek girmiştik. Bunun sonucunda da, TL’de gözle görülür bir değer kaybı yaşanmış ve TCMB; beklenmedik şekilde politika faizini %4,5’ten %10’a yükseltmişti. Devam eden süre zarfında; önce Yerel Seçimler, ardından da Cumhurbaşkanlığı seçimi ile siyasi belirsizlik ortadan kalkmış ve ekonomi üzerinde dolaştırılmaya çalışılan kara bulutlar dağılmış olmasına rağmen, Mayıs-Temmuz dönemindeki 1,75 puanlık bir nisbi indirim dışında, TCMB’den beklenen oranda faiz indirimi bir türlü gelmemişti. Faiz indirimi kararı alınmasının önündeki en büyük engel olan enflasyon oranlarının, 2014 Aralık dönemi itibariyle düşüşe geçmesi ile birlikte bu engel ortadan kalkmış ve TCMB bugün itibariyle politika faizinde 0,50 puanlık bir indirim kararı almıştır. Aslında aylar öncesinde alınması gereken bu karar ile birlikte TCMB, piyasaların faiz indirimine yönelik beklentilerine olumlu cevap vermiştir. Ancak %7,75’lik politika faizi oranı, 2014 yılı başındaki %4,5’lik oran ile kıyaslandığında; henüz beklenen oranda bir indirimin sağlanamadığını da söyleyebiliriz.
Faiz oranlarının artırıldığı 2014 Ocak döneminden bugüne, yatırımların; yüksek faiz oranlarından oldukça olumsuz etkilendiğine şahit olduk. 2014’ün ilk 2 çeyreğinde sırasıyla %1,1 ve %3,6 azalan özel sektör yatırımları, 3. çeyrekte de herhangi bir artış gösteremeyerek; GSYH büyümesine olumsuz etki etmiştir. Kamu yatırımları da 2014 Ocak-Eylül döneminde %0,7 azalmıştır. TCMB’nin Ocak 2015 itibariyle aldığı bu faiz indirimi kararının, yatırım harcamalarını yeniden canlandırarak, GSYH büyümesine yeniden pozitif katkı vermeye başlayacağını düşünüyoruz.
Buna ek olarak; petrol fiyatlarının düşmesi, hem cari açığımıza hem de enflasyonumuza olumlu etki etmeye devam ediyor. Petrol fiyatlarının düşük seyrini koruması durumunda; enerji harcamalarının, üretim maliyetlerini üzerindeki etkisinin azalması ile birlikte iç piyasada fiyatların düşüşü sürecek ve enflasyonda hedeflenen rakama daha hızlı varılacaktır. Bu da faiz oranlarının ilerleyen aylarda bir miktar daha aşağıya çekilebileceğine yönelik piyasa beklentilerini artırmaktadır.
Özellikle 2015 yılı ortalarında gerçekleşmesi beklenen FED’in faiz artırımı kararına kadar geçecek sürede, gelişmekte olan bir ekonomi olarak Türkiye ekonomisi; Öncelikli Dönüşüm Programı kapsamında yer alan yapısal reformların da olumlu katkılarıyla, yatırım ortamını genişletip, büyüme hızını 2014’e göre artıracaktır.
BENZER HABERLER